11 Ağustos 2006 Cuma

İbo,Dolunay,Aynur Ve Ben

Kıvırcık saçlı kız arkadaşımla 7,40 da Mc Donald’s ta buluşmak üzere telefonda sözleştik Ben biraz erken gidince Aynur’u güya rejimlik,koca bir hamburger yerken yakaladım
Hamburger kepek ekmeğinden yapılmışmışta,… Peki! o patateslere ne demeliydi acaba
Kendi yediklerimi yazamayacağım

Burada biraz kaynattıktan sonra kalktık daha zamanımız olduğundan yürüyerek gidelim dedik. Aynur ayaklandı bir de ne göreyim sakatlanmış,dün akşam sporu fazla kaçırmış
Yürüyoruz bir taraftan çene çalıyor bir taraftan acayip gülüyoruz Eğlenceli bir yürüyüşten de anlaşılacağı gibi biz konser için güzel ikili olmuştuk.

Yerlerimizi aldık,dolunay da en tepeden hepimizi görecek şekilde gökyüzündeki Vıp yerini almış, Aynur’la laflarken müzik sesiyle susuyor,alkışlamaya başlıyoruz.


İlk şarkı ne olur diye aramızda konuşurken ummadığımız bir şarkıyla geliyor İbo.
“Ben Yetim,ben Öksüz”nınınıııııııııınııı

Şarkıları sıralıyor bütün Açıkhava eşlik ediyor,bu tablo,bu kalabalık her sanatçının yaşayacağı bir tablo değil diyoruz Aynur’la,İbo aglamamak için zor tutuyor kendini…..

İbo sadece şarkı okusa 27 şarkı yerine 35 şarkı okuyacak,arada yaptığı kötü esprilere gülemiyoruz Adam da napsın “güldüğünüz için teşekkür ederim.” Diyor. Biz bunu da esprinin bir parçası olarak kabul ediyor çok gülüyoruz.

Şarhoş,Akdeniz Akşamları,Aramam sormam bir daha,Haydi Söyle…….
Bu şarkı senin olsun diyor Aynur “Leylim Ley”çıkıyor şansıma,
Aynur’a da “dersini almışta ediyor ezber geliyor” hemen ardından…

Bunlarda İbodan derlemeler.
“kadınlar serçe gibidir, avucunda çok sıkarsan ölür, serbest bırakırsan kaçar”…….

“Eğer karın güzelse,ne işin var düğünde,sen düğünde,düğün senin evinde…
“Eğer karın çirkinse ne işin var ölü evinde,sen cenazede,cenaze senin evinde”….

Mutlu ol yeteri Söylüyoruz bağıra bağıra,sonra efkarla Dertler derya olmuş bende bir sandal…….buralara sesimiz yetiyor,uzun havaya geçiyoruz ama biz detone oluyor,türküye yetişemiyoruz sesimiz niye güzel değil diye söyleniyoruz sonrasında….
“Ağrı dağın eteğinde”şarkısıyla tekrar çoşuyor devamında “beyaz mendil””kara üzüm habbesi “ile ayaklanıyoruz,daha oturmuyoruz zaten….

Ve ayrılık vakti geliyor,İbo el sallıyor,Açıkhava boşalmaya başlıyor,tezahürat yapıyoruz ama sadece Aynur’la Ben alkışlıyoruz,o da ne İbo geri geliyor..

İbo geri gelmiş Aynur’la bize söylüyor sadece,pankart asmışız kocaman "annecocuk seninle gurur duyuyor",piste çıkıyoruz,Dolunay en tepede bizi izlemeye devam ederken, koskaca senfonu orkestrası çalıyor,İbo söylüyor biz ikimiz İbo usulü oynuyoruz. Çoştukça çoşuyor bir ara İbo, ben, Aynur halay çekiyoruz……..

Saat sesiyle uyanıyorum etrafta ne Aynur, ne İbo var.
Doğru ya İbo el salladıktan sonra gitmiş tezahürat yapsakta geri gelmemişti……

11.08.2006