12 Nisan 2012 Perşembe

Kokularla Hatırlarım..



Yılların eskitemediği dostlar vardır insanın hayatında,bir de geçmişte unutamadığın ufak ama sende iz bırakmış hatıralar…

Uzun süre görüşmezsiniz ama görüştüğünüzde kaldığınız yerden devam eder herşey, daha dün gibi, sıcacık tap taze…Onlar başkadır, çok şey paylaşmışsınızdır, candır, dosttur… İş hayatı, çocuklar, eş derken vakit bulamayıp görüşemezsiniz… Ama düşününce yüzünü sıcacık gülümseme kaplar. Hele gördünüz mü yüzünüz de güller açar, sımsıcak sarılırsın, kokusunu içine çekersin, kendini kasmaz rahat olursun..laf lafı açar,espriler havada uçuşur…Hayatına yeni insanlar girer,ama eski dostlar tüm sıcaklığıyla gönlümüzün en güzel köşesindedir. Her zaman sığınacak limandırlar. İşte onlar İYİ Kİ varlar.

Bazen kokuları burnuma gelir,anlarım ki özlemişim… Tuaf belki ama ben insanları kokularından tanırım, gözümü kapatın tanıdığım insanları dizin, hepsini isim isim sayarım,herkesin ayrı bir kokusu var bana göre.
Alakasız ama İstanbul’a ilk geldiğim zaman duyduğum bakkal kokusunu da hiç unutmam, 1 yıl önce kenar bir mahallede o kokuyu duymuş ve çok duygulanmıştım… Köyde yediğim somon ekmeğinin kokusu… Haftanın bir günü merkezden alınıp her gün yenilen bayatlasa bile hala tadı damağım da kalan o güzel ekmek,buradaki ekmeğin aynısı ama adı da tadı da köyde kaldı…

Babaannemin kilitli odası vardı içinde çikolatalar, şekerler bulunan, bazı kuzenlere sonuna kadar açık olurdu ama o kapı bize hiç açılmadı,işte o kapı açıldığında duyduğum koku da başkaydı… Babannem o kapıyı açmadı, varsın açmasın ama şimdi benim kapım ona hep açık Sonra eski tadını, kokusunu hiç bulamadığım çokomel… yiyip kağıdını düzleyip kitabımın arasına koyardım pırıl pırıldı, çocuksu masum gözlerim gibi, o da başka kokardı.

Birde annemin yokken var ettiği zamanlarımızda yaptığı un çorbası, içine karalahana atardı mis gibi kokardı, hayal meyal hatırım da küçük dayım hep bize gelirdi, çorba içerdik beraber…şimdi arada yapar ama eski tadı yok,yoksa dayım eskisi gibi gelmediğinden mi? Kocamın gömleklerini ütülerim ütülerken bile kokusu burnuma gelir. Hele askerdeyken,burnumun direği sızlardı sürekli kokusu burnumda gezerdim ne çok özlermişim...

Dostlar, hisler, hepsini birbirine karıştırdım farkındayım. Girişi dostlarla yaptım ki okuduklarında illaki kendini bilsinler, bunlardan biri de benim diyebilsinler istedim. Belki de kokumu duysunlar benim özlediğim gibi beni özlesinler istedim. Kokularla hatırlarım dostlarımı, Kokularla hatırlarım anılarımı, bazen kokular kanatır kabuk bağlayan yaralarımı… İyi ya da kötü yaşadığım her şey hatırımda,kilitli oda küçük bir örnekti sadece, küçükken çikolataymış derdim,büyüdükçe çikolata görmez oldu gözüm..Şimdi istediğim kadar çikolata versinler yesem de o tadı , o kokuyu da bulamam, bulsam da o eski ben olamam…

12.04.2012